2024 yılı için Diyanet’in yayınladığı Hicri takvimde, Müslümanlar için kutsal ve önemli olan Muharrem ayı, aynı zamanda yeni bir Hicri yılın başlangıcını da işaret ediyor. Haram aylar arasında yer alan Muharrem ayı, İslam takviminin ilk ayı olarak kabul ediliyor. Bu ay, Kur’an-ı Kerim’de doğrudan adıyla anılmasa da, savaşın yasak olduğu aylardan bahseden ayetlerde, saldırı dışında savaşın yasaklandığı ve bu aylara saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor. 2024 yılında Muharrem ayının ve dolayısıyla Aşure gününün ne zaman başlayacağı ise merak konusu. Peki, Aşure günü ne zaman? İşte 2024 Muharrem ayının başlangıç tarihi…
MUHARREM AYI 2024 NE ZAMAN BAŞLIYOR, HİCRİ YILBAŞI NE ZAMAN?
2024 yılında, Müslümanların kutsal ayı Muharrem, 7 Temmuz Pazar günü başlayacak. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı dini günler takvimine göre, bu tarih aynı zamanda Hicri yılbaşını da işaret ediyor. Yani 7 Temmuz 2024, yeni bir Hicri yılın ilk günü olacak.
AŞURE GÜNÜ 2024 NE ZAMAN?
Muharrem ayının en önemli günlerinden biri ise Aşure Günü’dür. Aşure Günü, Hz. Hüseyin ve 72 can yoldaşının Kerbela’da şehit edildiği günün anısına her yıl Muharrem ayının 10. gününde kutlanır. Bu kutsal günde aşure pişirilir, komşulara ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Diyanet’in dini günler takvimine göre 2024 yılı aşure günü 17 Temmuz 2024 tarihinde başlayacak.
AŞURE GÜNÜ NELER YAPILIR?
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki:
“Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202)
“Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48)
Hazreti Aişe (r.ah) İslâm öncesinde, Mekke halkının oruç tutmakta olduğu aşure gününde peygamberimizin de oruç tuttuğunu bildirmekte… Allah Rasulü Medine’ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş… (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)
Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur)buyuruldu. (Şir’a)
Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, (Sıla-i rahmi terk eden, Aşûre günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)
Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)
Aşure günü, “Sübhânellâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.” duası okunabilir.
Aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı da, aynı zamanda Hz. Peygamber (sav)’in torunu Hz. Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela’da şehid edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.
Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; “farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları”, “birlik” gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir.